Menu

Dönek olmak gerçekten zor zanaatmış

21 October 2015 - Adaletin İş Yüzü, Güncel

Ankara Katliamı’ndan sonra devlete katil dedi diye bir bahane üzerinden yandaş medya ve destekçileri Selahattin Demirtaş’ı itibarsızlaştırma kampanyası başlattılar.

İşaret fişeğini Başbakan yaktı. Devlete katil diyenle görüşmesinin doğru olmadığını, Demirtaş’la görüşmeyeceğini açıkladı.

Yandaş medya küfürlerle, montajlarla bu kampanyayı yürütürken, bir anda Demirtaş uzmanı olmuş eski solcular piyasaya çıktı.

Bu eski solculardan ikisini Akif Beki’nin CNN Türk’te yayımlanan “Baştan Sona” isimli programında 16 Ekim günü izledim.

Konuklar Halil Berktay ve Gülay Göktürk’tü. Akif Beki iki konuğunun ortak noktasını, farklı görüşlerine karşın liberal bir çizgiyi paylaşmaları olarak gösterdi.
Her ikisi de eski solcu diyemedi.
Her ikisinin yıllardır içerisinde yer aldıkları siyasi hareketlere en ağır şekilde söven insanlar olduğundan söz etmedi.

Halil Berktay da, Gülay Göktürk de konuşmalarında neden devlete katil denilmeyeceğinin üzerinde durmadılar.

Her ikisi de devletin katil olarak adlandırılmasının varsa sakıncalarından, devlet teorilerine göre devletin şu veya bu olmasından söz etmediler.
Hem Halil Berktay hem de Gülay Göktürk konuşmalarına başlarken Selahattin Demirtaş’a ilişkin kişilik analizleriyle konuya girdiler.

Halil Berktay Demirtaş için “Çok usta bir yalancı”, “Kötü anlamda bir aktör”, “Yaptığı sahtekarlık” ve “Shtekarlık konusunda çok uzman” olduğunu söyledi. Açıkça sövdü.

Gülay Göktürk Demirtaş’ın hırsından söz ederek başladığı konuşmasında, devlet katil sözünü, Leninist devlet anlayışı içerisine oturttu. Bu sözle Demirtaş’ın birilerine anlamlı bir mesaj verdiğini ileri sürdü. (Bu arada verdiği devlet tanımından Leninist devlet tanımına ilişkin ezberinin yerli yerinde olduğunu da öğrenmiş olduk.)

Söylediklerine hiç bir dayanak göstermek gereği duymadılar. Demirtaş konusundaki uzmanlıklarının nereden geldiğini de açıklamadılar.

Örneğin Halil Berktay, her askeri darbede arkadaşlarını satan birisiyken, 1970’li yıllarda keskin bir Maocu olarak başladığı siyasal yaşamını AK Parti destekçiliğiyle sonlandırmış biri olarak Demirtaş’ın da böyle bir şey yaptığını söyleyemedi. Sadece yalancıdır diye sövdü.

Gülay Göktürk, Demirtaş hakkında ulaştığı yargının nereden kaynaklandığını, Demirtaş’ın hangi tutarsızlıklarının kendisinde bu algıyı yarattığını açıklamadı. Örneğin “O da benim gibi, sol ile lise çağlarında tanıştı, görüşleri uğruna üniversiteyi terk edip fabrikalarda işçilik yapacak kadar radikal solcuydu, üstelik, 12 Mart döneminde cezaevinde de yattı, sonra liberalleşip, AKP çizgisine geldi” diyemedi. Demirtaş’ın da yaşamında kendisi gibi fikri dünyasında büyük uçurumlar yaşamış, tutarsız birisi olduğunu bu nedenle güvenilmez bir insan olarak tanımladığını ileri süremedi. Sadece sövdü.

Osmanlı’dan kalma bir devlet geleneğidir. Devlete başkaldıranları, devlete başkaldırmaktan pişman olup nedamet getirenlere takip ettirirler. Osmanlı’da dünün çete başlarının paşa olması, dünün paşalarının eşkıya olarak aranması sık görülen bir durumdur.

Demek ki, kadim devlet geleneği halen sürüyor. Devlete laf gelince dün devleti yıkmak için teori üretenlere devleti savunma görevi veriyorlar.
Ne Halil Berktay’la ne de Gülay Göktürk’le insan olmanın dışında hiç bir ortak paydam yok. Bu payda ise onlar için üzülmeme yetti. Gerçekten, samimi olarak halleri içimi acıttı.

Aklıma Kafka’nın ünlü “dönüşüm” hikayesi geldi. Bir düşünsenize, akşam sırt üstü yatıp sabah hamam böceği olarak uyanıyorsunuz. Hamam böceği olmanız önemli değil, hamam böceği olarak yaşamak için yatakta dönmeyi başarıp sırt üstü yatmaktan yüz üstüne döneceksiniz. Bu zorluk karşısında yüz üstü dönmek kıymetli ama demek ki yetmiyor. Bir de sövmeyi öğreneceksiniz. Üzüldüm gerçekten de dönek olmak zor zanaat.

Bu arada devlete katil dediği için itibarsızlaştırılmaya çalışılan Demirtaş’tan düzeltme geldi. Demirtaş devlet katil dediği sözü için “Evet, düzeltiyorum, katil değil, seri katil” dedi.

21 Ekim 2015, Adaletin İş Yüzü, Evrensel Gazetesi

Sosyal Medya'da Paylaş!
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterEmail this to someone

One thought on “Dönek olmak gerçekten zor zanaatmış

halis

Bütün gerçekler gibi ücra bir köşede kalmış, tarihe düşülmüş bir not niteliğinde yazınızı bir solukta okudum. Maalesef güzel sesleri pek fazla duyamıyoruz. hep borazanlara mahkum kaldığımız bu günlerde yolumuzu aydınlatacak fenerlere ihtiyap duymaktayız. Güzel yazınız için teşekkürler.

Reply

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>