Menu

Yıllık izin hakkı temel bir sosyal haktır

28 June 2017 - Adaletin İş Yüzü, Güncel

Anayasa dinlenme hakkını “çalışanlar” öznesini kullanarak tanımlamıştır. Dinlenme çalışanların hakkıdır. Çalışanlar dinlenme hakkını kullanırken gelir kaybı yaşıyorlarsa, dinlenme hakkının varlığından söz etmek olanaklı değildir. Bu nedenle Anayasa çalışanlar için dinlenmenin bir hak olduğunu söylemekle yetinmemiş, “Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir” demiştir. Böylece çalışanların dinlenme haklarını kullanırken gelir kaybına uğramamaları Anayasa ile güvence altına alınmıştır.

Dinlenmenin çalışanlar için anayasal bir hak olarak düzenlenmesinin hukuki sonuçları vardır. Ücretli yıllık izin hakkı açısından bu sonuçları özetlemeye çalışalım:

1. Ücretli yıllık izin hakkı yasayla belirlenmek zorundadır.

2. Yasayla düzenlenmiş olan ücretli yıllık izin hakkını çalışanlar aleyhine yasada belirtilen alt sınırın altında belirlemek, ortadan kaldırmak hukuken olanaklı değildir.

3. Ücretli yıllık izin hakkı bu nedenle satılamaz. Yani işçi ve işveren aralarında anlaşıp, ücretli yıllık izin hakkı yerine bu hakkı ortadan kaldıracak bir ücret belirleyemezler.

4. İşçi çalışırken kullanmadığı yıllık izin yerine ücret alarak yıllık izin haklarından vazgeçemez.

5. Ücretli yıllık izni hak etmek için en az bir yıl çalışmış olmak zorunludur. Bir yıllık sürenin hesabında ayni işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler dikkate alınır.

6. Çalışma süresi kesintilerle geçmiş olsa da bu sürelerin toplamı bir yılı geçtiğinde işçi yıllık izni hak eder. Aynı işverenin iş yasasının kapsamı dışında olan bir işyerinde geçen süreler de yıllık iznin hesabında dikkate alınır.

7. Taşeron işçilerinden, taşeronlar değiştiği halde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır.

8. Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez. Kural olarak yıllık ücretli iznin işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur.

9. İşçi ve işveren aralarında anlaşarak bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere yıllık izin süresini bölerek kullanma konusunda anlaşabilirler. Ancak bölünmemiş en az on günlük yıllık izin süresi mutlaka kullandırılmalıdır.*

10. İşçilerin yıl içerisinde aldıkları mazeret izinleri, hastalandıkları için aldıkları izinler, herhangi bir nedenle yıl içinde işveren tarafından işçiye verilen ücretli veya ücretsiz izinleri işveren yıllık izinden mahsup edemez. Mahsup etmesi yasaya aykırıdır.

11. Yıllık ücretli izin günleri iş günü olarak hesaplanır. Bu nedenle yıllık izin süresine denk gelen hafta tatilleri, dini veya milli bayramlar, genel tatil günleri yıllık izin süresine eklenir. Bir başka anlatımla yıllık izin, izin süresine denk gelen bu tatil süreleri kadar uzar.

12. Yıllık izin süresi içerisine denk gelen hafta tatillerinin ve genel tatillerin ücretleri de işverence ödenmek zorundadır.

13.Yüz ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde yıllık ücretli izin kurulu oluşturulması zorunludur. İzin kurulu işveren veya işveren vekilini temsilen 1, işçileri temsilen 2 kişi olmak üzere 3 kişiden oluşur.

14. Yüzden az işçi çalıştırılan işyerlerinde izin kurulunun görevlerini işveren veya işveren vekilleri veya bunların görevlendireceği bir kişi ile işçilerin kendi aralarından seçecekleri bir temsilci yerine getirir.

İşçinin yıllık izin talebiyle işveren bağlı değildir. İşveren yönetim hakkı çerçevesinde işçinin izin talebini değerlendirme hakkına sahiptir. İzne çıkma tarihini işveren belirleyecektir. Yargıtay uygulamasına göre işveren o yılın iznini hiç kullandırmasa da işçi kendi başına karar vererek yıllık izne çıkamaz.**

15. Yıllık ücretli izin uygulaması konusunda kısmi süreli çalışan, çağrı üzerine çalışan ayrımı yapılamaz. Kiralık işçilerde aksini kiralık işçi bürosuyla yapmış oldukları sözleşmede kararlaştırmadıkça yıllık izne ilişkin hükümlere tabidirler.

16. Yıllık izin kullanıldığını yıllık izin kaydı tutmak zorunda olan işveren kanıtlamak zorundadır. İşveren yıllık iznin kullanıldığını ancak iznin başlangıç ve bitiş tarihlerini gösteren, izne çıkan işçinin imzası bulunan yazılı belge ile kanıtlayabilir.

17. Çalışırken kullanılmayan yıllık izin süreleri iş sözleşmesinin sona erdiği tarihte ücrete dönüşür. İşveren işçilerin çalışırken kullanmadığı yıllık izin sürelerini iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücret üzerinden hesaplayıp ödemek zorundadır.

18. Yıllık izin süresi hangi yıldan kalmış olursa olsun, iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren beş yıl geçmeden zaman aşımına uğramaz.

19. İşçi tarafından yazılı olarak istenmesine karşın iş sözleşmesi sona erdiğinde ödenmeyen yıllık ücretli izin süresine ilişkin ücretlere yasal faiz uygulanır.

20. İşçinin yıllık izin ücretini iş sözleşmesi sona erdiğinde talep etmesi için iş sözleşmesinin nasıl sona ermiş olduğunun bir önemi yoktur. İş sözleşmesi işçi veya işveren tarafından haklı veya haksız bir nedene dayalı olarak sona erdirilse de yıllık izin süresi ücreti ödenmesi zorunludur.

*14.04.2016 tarihinde kabul edilen ve 26.04.2016 tarihinde, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihi itibari ile yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun’la yıllık iznin en fazla üçe bölünebileceğine ilişkin hüküm değiştirilmiştir.

**Bu konuda Yargıtay ve iş hukuku öğretisinin görüşlerine katılmıyoruz. BKZ. Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Yargı Kararları, (muratozveri.net)

17 Mayıs 2017, Adaletin İş Yüzü, Evrensel Gazetesi

Sosyal Medya'da Paylaş!
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterEmail this to someone

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>